Söz verildi, yerine getirilmedi: Eğitim-Sen’den 50/d tepkisi
ANKARA – AK Parti’nin kamu çalışanlarına takım verilmesine ilişkin kanun teklifi Meclis Başkanlığı’na sunuldu. 460 bin sözleşmeli işçi ekibe aktarılırken Eğitim-Sen, 50/d’li öğretim elemanlarının bu kapsamdan çıkarılmasına tepki gösterdi.
BAKAN ALİM ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNE İMZA VERDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Kasım’da yaptığı açıklamada, sözleşmeli çalışanlarla ilgili vaatlerde bulunarak, “Kadro kapsamı dışında bırakılanlar, sözleşmeli asker, sözleşmeli akademik personel, sözleşmeli KİT personeli, sözleşmeli sanatçılardır. , sözleşmeli Meclis danışmanları, sözleşmeli sağlık yöneticileri ve hepsi. sözleşmeli çalışanlar Sözleşmeli kadrodan kadroya geçmek istemeyen personelin hakları, görev süreleri bitene kadar kişiye bağlı olarak devam edecek ve daha sonra kadroları kendiliğinden feshedilecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinden iki gün sonra sosyal medya hesabından açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, 50/d’li bir akademisyen için de adım atacaklarını vurguladı: sözleşmeli personel alınacaktır. Üstelik sadece 4-B çalışanları değil; sözleşmeli öğretmenler, uzun süredir güvenlik sorunu yaşayan 50-d araştırma görevlileri ve sözleşmeli Kültür Bak. Sanatçıları da kapsama alıyoruz” dedi.
Bu açıklamaların ardından TBMM’ye sunulan yasa tasarısında 50/d’li öğretim görevlisi tarafından herhangi bir adım atılmadı.
‘BİR ZAMAN KALDIRILDIĞINI ÖĞRENDİK’
Eğitim-Sen, 50/D kapsamındaki araştırma görevlilerinin kadroda yer almamasına tepki göstererek, “Siyasi iktidarın seçim dönemindeki ‘müjdelerinden’ biri de 50/d kadrolarının kadroya alınmasıdır. yıllardır talep ettiğimiz ve mücadele etmeye devam ettiğimiz güvencesiz istihdam sorununun bir parçası olan araştırma görevlilerinin 33/a’ya geçilmesi gerekiyordu.Ancak bugün öğrendik ki 50 ile araştırma görevlileri /d yapılan tüm şatafatlı propagandaların ardından Meclis gündemine gelen ‘alınacaklar’ listesinden bir anda silindi.
Eğitim-Sen’in taleplerini sıralayan açıklaması şu ifadelerle devam etti:
“Üstelik mevcut araştırma görevlisi istihdamını düzenleyen 33/a ekibi mevzuatta yer almıyor ve sanki siyasi iktidar 50/d ile bir gecede araştırma görevlisi çalıştırma kararı almamış gibi ‘ben yaptım’ diyerek çıkıyor. Bunun için yeni bir düzenleme yapılması gerektiği algısı oluşturulmak istenmiştir. Eğitim-Sen olarak açıkça ifade ediyoruz. Araştırma görevlilerinin istihdam şekli mevcut mevzuatta 33/a olarak belirtilmiş ancak siyasi iktidar kayırmacılık ve kadrolaşma hedefi nedeniyle güvencesizliğin vücut bulmuş hali olan araştırma görevlilerine 50/d sağlamıştır. Üstelik 33/a bile araştırma görevlileri için yeterli güvenceleri taşımıyor.”
Eğitim-Sen talepleri:
• 50/d araştırma görevlilerinden oluşan ekipler 33/a’ya taşınacak ve daha sonra yapılacak bir düzenleme ile daha güvenli bir istihdam oluşturulacak,
• 50/d nedeniyle haklarını kaybeden araştırma görevlilerinin mağduriyetleri giderilecek,
• Tıp fakültesi üyeleri, öğretim üyeleri, canlı modeller garantili ekiplerde istihdam edilecek,
• Hekim öğretim üyesi ekiplerinde yer değiştirme uygulamasına son verilecek,
• Doçent ünvanına sahip tüm öğretim üyelerinin başka bir kriter aranmaksızın doçentlik kadrolarına atanması,
• Gerekli kıdem ve akademik kriterleri sağlayan doçentler gecikmeksizin ve hak kaybına uğramadan profesörlük kadrosuna atanır,
• 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile taşerondan takıma geçen işçilerin her zaman diğer işçilerle eşit haklara sahip olması için gerekli düzenlemelerin yapılarak bu işçilerin önceki kıdemlerinin gaspına son verilmesini görmek istiyoruz. kamu çalışanları.
‘YAKIN TAKİP EDECEĞİZ’
“Yıllardır yükseköğretimde sistematik ve ısrarla izlenen politikalardan siyasi iktidar sorumlu değilmiş gibi, yeni bir yasa ile yükseköğretimdeki sorunları çözeceğiz.” İfadelerine sadece bir gülümsemeyle karşılık veriyoruz. Çünkü ‘Şimdiye kadar neredeydin?’ Bunu söylemenin bile siyasi iktidarın bilinçli ve programlı yürüttüğü yükseköğretim politikasını anlamamak anlamına geldiğini çok iyi biliyoruz. Bu nedenle yükseköğretimde garantili çalışma esasına dayalı düzenlemelerin bir an önce yasa tasarısında yer almasını ve yasalaşmasını istiyoruz. Yıllardır verdiğimiz emeğin gereği olarak örgütlü gücümüzle talep ve analiz önerilerimize sahip çıkacağımızın ve bu süreci yakından takip edeceğimizin bilinmesini isteriz.” (DUVAR)